Mağaza

Folklor ve Edebiyat I

Halk Edebiyatı

Folklor ve Edebiyat I

340.00 221.00
Pertev Naili Boratav’ın ilk baskısı 1939 yılında yapılan Folklor ve Edebiyat I adlı eseri 1982’de; ilk baskısı 1945 yılında yapılan Folklor ve Edebiyat II adlı eseri de 1983 yılında, sonraları da yazdığı yazılar eklenerek tekrar basılmıştır. Her iki kitap, 1991 yılında bir kez daha yayımlanmıştır. Elinizdeki kitap 26 yıl aradan sonra yayımlanan dördüncü baskıdır. Boratav Hoca’nın Folklor ve Edebiyat I adlı eserinin “Sanat ve İlimde Millet ve İnsanlık” adlı birinci bölümünde kültür ve folklor hakkında siyaset temelli yazıları; ikinci bölümde yapmış olduğu halkbilim çalışmaları, üçüncü bölümde de Türk hikâye ve romanı hakkında yazdığı yazılar yer almaktadır. — Yazar: Pertev Naili Boratav — Yayın Tarihi: 1. Basım — Mart 2017 — ISBN: 9789944795890 — Sayfa Sayısı: 480
Compare
Folklor ve Edebiyat II

Halk Edebiyatı

Folklor ve Edebiyat II

240.00 156.00
Pertev Naili Boratav’ın ilk baskısı 1939 yılında yapılan Folklor ve Edebiyat I adlı eseri 1982’de; ilk baskısı 1945 yılında yapılan Folklor ve Edebiyat II adlı eseri de 1983 yılında, sonraları da yazdığı yazılar eklenerek tekrar basılmıştır. Her iki kitap, 1991 yılında bir kez daha yayımlanmıştır. Bu kitap 26 yıl aradan sonra yayımlanan dördüncü baskıdır. Boratav Hoca’nın Folklor ve Edebiyat II adlı eserinde halk şairleri; roman destan, hikâye; masal, fıkra, efsane; türkü, ağıt, ninni; halk tiyatrosu hakkında yazılmış yazıları vardır. Bu ikinci cildin “Roman, Destan, Hikâye” adlı ikinci bölümünde, 1939 yılında ayrı bir kitap olarak basılan “Bey Böyrek Hikâyesine Ait Metinler” de yer almaktadır. — Yazar: Pertev Naili Boratav — Yayın Tarihi: 1. Basım — Mart 2017 — ISBN: 9789944795906 — Sayfa Sayısı: 536
Compare
Foucault ve Derrida: Aklın Öteki Yüzü

Felsefe

Foucault ve Derrida: Aklın Öteki Yüzü

210.00 136.50
Bu kitap çağdaş felsefeye damgasını vurmuş düşünürlerden Michel Foucault ile Jacques Derrida’nın, çağcıl felsefenin kurucusu sayılan Descartes hakkında giriştikleri akademik nitelikteki bir tartışmayla başlayıp Batı Kültürünün alametifarikası olagelmiş kavramlar ile kurumların sınırlarına dek uzanan, uzun soluklu düşünsel bir mücadelenin öyküsüdür. — Yazar: Roy Boyne — Çevirmen: İsmail Yılmaz — Yayın Tarihi: 1. Basım — Ocak 2017 — ISBN: 9789944795128 — Sayfa Sayısı: 256
Compare
Fransız Edebiyatında Kadın Oyun Yazarları

Yetişkin Edebiyatı

Fransız Edebiyatında Kadın Oyun Yazarları

170.00 110.50
Bir yanda tüm kötülüklerin kaynağı olduğu düşünülen, öte yanda aileye ait erdemleri bebeğine verdiği sütle soya geçirerek devam ettirdiğine inanılan kadına karşı bu olumsuz ve çelişkili tutum, eski çağlardan günümüze dek sürmüş müdür yoksa iyiye doğru değişikliğe uğramış mıdır? Kadın oyun yazarları üzerine giriştiğimiz bu çalışmanın, geçmişten günümüze, eğitimli, kültürlü ve yaratıcı kadınların durumu hakkında bazı soruları yanıtlamamızı sağlayacağını da umuyoruz. — Yazar: Özlem Kasap, Jale Erlat — Yayın Tarihi: 1. Basım — Şubat 2016 — ISBN: 9789944795784 — Sayfa Sayısı: 152
Compare
Fransızca Türk Edebiyatı

Araştırma-İnceleme

Fransızca Türk Edebiyatı

250.00 162.50
Bir yazın eserinin aidiyetini belirleyen iki öge vardır: birincisi dil, ikincisi yazarının milliyeti/uyruğu. Dil yazarın yurttaşı/uyruğu olduğu ülkenin resmî dili ise yapıtın yerinin tespiti kolaydır. Örneğin Mehmet Emin Yurdakul Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır, türkçe yazmıştır, Türk edebiyatında yer alır ama Fransız Charles Vernay'nin osmanlıca divanının Fransız edebiyatında yerinin olmadığı kesin; bu durumda onu yok mu saymalı yoksa Türk edebiyatının içine mi almalı? Türk'ün/Türklerin yayımladıkları türkçe yapıtlar Türk yazınını oluşturur; türkçe dışında bir dilde kaleme aldıkları yapıtlar, örneğin Edip Ayel'in Sagesse başlığı altında yayımladığı Fransızca şiirlerini Türk edebiyatının dışında mı görmeli yoksa -dil ile milliyeti yan yana getirerek- Fransızca Türk Şiiri/Edebiyatı başlığı altına mı koymalı? ... Bu çalışmada..... tarihsel/toplumbilimsel, gerektiğinde de karşılaştırmacı yöntem seçildi, çünkü, Lucien Goldmann'ın dediği gibi, bir bireyin yaşamı, bir kültürden ötekine geçilmesi ve içinde yazarın da bulunduğu grubun dünya görüşünün ifade edildiği kurgusal bir evrenin yaratılabilmesi için yeterli değildir. Diğer bir deyişle kültürel yaratının öznesi birey değil, toplumdur; zira zihinsel kategoriler (var olanı yöneten genel zorunluluk ilkeleri) toplumdan mirastır bireye. — Yazar: Ekrem Aksoy — Yayın Tarihi: 1. Basım — Temmuz 2023 — ISBN: 978-605-2229-71-2 — Sayfa Sayısı: 294
Compare
Gaziantep Kalesi: Kentli Kale

Tarih

Gaziantep Kalesi: Kentli Kale

185.00 120.25
Gaziantep kentinin ortasında konumlanan kale tarihsel gelişimi ve mimarisi bakımından dikkat çekmektedir. Bir bölümü höyüğün bir bölümü ana kayanın üstünde bulunan kalenin birinci evresi Roma döneminde inşa edilmiştir. Bizans döneminde önemli eklerle genişletilmiş olan kale bugünkü durumuna 13. yüzyılda Eyyubi hanedanı döneminde kavuşmuştur. Roma ve Bizans döneminde sadece askeri amaçlı kullanılan kale, 13. yüzyıldan başlayarak gelişen kentin aynı zamanda yönetim merkezi olmuştur. — Yazar: Mustafa S. Akpolat — Yayın Tarihi: 1. Basım — Aralık 2010 — ISBN: 9789944795272 — Sayfa Sayısı: 80
Compare
Gelecek Uzun Sürer

Felsefe

Gelecek Uzun Sürer

435.00 282.75
Gelecek Uzun Sürer’in ilk baskısı 1992’de yapıldı. Bu kitap 2007’de yapılan ikinci basımın çevirisidir. “Gelecek Uzun Sürer” ile “Olanlar” birinci basımda olan kısımlardır. Bu iki metnin kaleme alınışları arasında yıllar var: tam ortasında, 16 Kasım 1980’de, Althusser’in kaderinin, Paris’te Ulm Sokağında, Yüksek Öğretmen Okulu’ndaki dairelerinde karısı Hélène’i öldürmesiyle yolundan çıkarak akla gelmeyecek bir trajediye devrildiği on yıl. İçerisinde “Makyavel” ve “Spinoza” başlıklarını taşıyan iki bölümün de yer aldığı “Malzemeler” başlıklı kısımsa ikinci basıma eklenmiş metinlerdir. Louis Althusser’in iki özyaşamöyküsü yayımlandıktan sonra, yazarın tanınmışlığı ve katil filozof figürünün ilginçliği nedeniyle aslında öngörülebilir olan yankıları öngörüleri de aştı. Fransa’da olduğu gibi dışarda da tam bir yayıncılık fenomeninden söz edilebilir: hemen satılan otuz beş bin nüsha ve birçok ülkede nerdeyse eşzamanlı tercümeler: İspanya, Brezilya dahil Latin Amerika, Portekiz, Yunanistan, Almanya, Hollanda, Japonya, Kore, Büyük Britanya ve ABD. Bu yayınların her biri, eserin zaten hayli yüklü olan basın dosyasını ve uzman dergilerdeki makale envanterini daha da kabarttı. — Yazar: Louis Althusser — Çevirmen: İsmet Birkan — Yayın Tarihi: 1. Basım — Şubat 2015 — ISBN: 9789944795678 — Sayfa Sayısı: 576
Compare
Geleneksel Kültürümüzde Çocuk

Halkbilim

Geleneksel Kültürümüzde Çocuk

240.00 156.00
Geleneksel kültürümüzde çocukla ilgili zengin bir halkbilimsel gereci sergileyen bu kapsamda bir çalışma yanılmıyorsak ilk kez yapılmaktadır. Daha önce bu konuda derlemeler yapılmış olmakla beraber, bunların kapsamları çeşitli nedenlerle çok dar tutulmuştur. Bu çalışma birbirini bütünleyen birkaç aşamadan oluşmuştur. Bunlardan ilki derleme aşamasıdır. 1912, 73 ve 74 yıllarını kapsayan derleme aşamasında sayıları iki yüze yaklaşan derleyiciler, daha önceden hazırlanan soru kağıtlarını uygulayarak ülkemizin dört bir yanından gereç derlemiş; derlediklerini ele bu amaçla düzenlenmiş özel defterlere elden geldiğince «aynen» geçirmeye çalışmışlardır. Büyük çoğunluğu kız öğrencilerden oluşan derleyicilerin derleme yapılan il, ilçe, bucak ve köyden olmalarına ya da buralarla yakınlıklarına özen gösterilmiştir. Derleme işinde görev alan Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nun öğrencileri bu okula yurdun hemen her yanından geldikleri için, derleme yapılan yerle derleyicinin oralı oluşu ya da orayla yakınlığı konusunda seçme yapabilme olanakları bulunmuştur. — Yazar: Sedat Veyis Örnek — Yayın Tarihi: 1. Basım — Eylül 2015 — ISBN: 9789944795708 — Sayfa Sayısı: 352
Compare
Gelibolu’nun Sesleri

Tarih

Gelibolu’nun Sesleri

1980’li yıllarda Maurice Shadbolt, 1915 yılındaki trajik Gelibolu Savaşı’nda Yeni Zelanda’nın oynadığı rolü araştırmaya başladı; bu araştırmanın sonunda ise Bir Zamanlar Conk Bayırında adlı bir tiyatro eseri, bir belgesel film ve Gelibolu’nun Sesleri adlı bu kitap ortaya çıktı. Gelibolu’nun Sesleri adlı bu kitap, yaklaşık 3000 Yeni Zelanda’nın ebedi istirahatgâhı olan Türkiye’deki Gelibolu yarımadasına yapılan ziyaretlerle başlayan ve sona eren kutsal yolculuğun güçlü bir kanıtıdır. Maurice Shadbolt, burada yatan askerlerin hikâyelerini anlatabilmek için resmi kayıtları, anıları, savaş tarihlerini ve Yeni Zelandalıların yarımadada geçirdikleri amansız bir yedi ay boyunca gizlice tuttukları günlükleri inceledi. Aynı zamanda, birçok Yeni Zelandalının hayatını kaybettiği uzun, anlamsız ve acımasız savaşlarla ilgili canlı hatıralara sahip, sayıları gittikçe azalan eski askerlerle görüştü. Bu askerlerin pek çoğu, daha önce Gelibolu ile ilgili dürüstçe konuşma fırsatı bulamamıştı. Bazıları ise bu konu ile ilgili hiç konuşmamışlardı. Hepsi de çekilen acılan ve nasıl hayatta kaldıklarını anlatabilmek için bunun son şansları olduğunu biliyorlardı. Maurice Shadbolt bu askerlerin hikâyelerini büyük bir ustalıkta anlatıyor ve sağ olarak kurtuldukları bu savaşla ilgili son derece açık bir arka plan sunuyor. Bu gerçekten de olağanüstü bir belge: Britanya İmparatorluğu’nun sadık evlatları olarak savaşa giren ve ihanete uğramış, gücenmiş ve hayal kırıklığına uğramış olarak ülkelerine dönen bir düzine askerin imbikten geçirilmiş anıları… Maurice Shadbolt (1932-2004), on iki roman, dört öykü kitabı ve birçok kurgusal olmayan eser yazmıştır. Bu eserlerinden bazıları günümüzde, Yeni Zelanda edebiyatının klasikleri arasında kabul edilmektedir. 1989 yılında edebiyata katkıları nedeniyle Britanya İmparatorluk Nişanı ile ödüllendirilmiştir. 1997 yılında ise Auckland Üniversitesi, Shadbolt’a Edebiyat Alanında Fahri Doktorluk unvanı vermiştir. Gelibolu’nun Sesleri adlı kitabın bu son baskısı, Yeni Zelandalıların 1915 yılında Gelibolu’da, Anzak Koyuna çıkmalarının 100. yılı anısına yapılmıştır. — Yazar: Maurice Shadbolt — Çevirmen: Elif Ersözlü — Yayın Tarihi: 1. Basım — Mart 2014 — ISBN: 9789944795654 — Sayfa Sayısı: 143
Compare
Gökyüzü Üzerine

Felsefe

Gökyüzü Üzerine

105.00 68.25
Aristoteles’in Gökyüzü Üzerine adlı yapıtı, Fizik’te belirlenen duyulur cisim, devinim, yer, boşluk, zaman gibi kavramların yardımıyla, görünen dünyanın açıklanması çalışması. Aristoteles’in hemen bütün yapıtlarındaki ortak özellikten ötürü, yani metinlerin düşünürün kendisi tarafından yayımlanmaması, İÖ. l. yüzyılda ilk kez genel olarak derlenmesi, sınıflanması, konulara göre adlandırılması, daha sonraki dönemlerde, özellikle de ortaçağda, büyük bir olasılıkla üzerlerinde değişiklikler yapılması, araya ona ait olmayan metinler katılması yüzünden Gökyüzü Üzerine adlı yapıtta da beklenmedik konu değişmeleri, tekrarlar, Aristoteles’e ait olması pek kuşkulu yerler var. Bütün bunlarla ilgili olarak filologlar ve filozoflar ayrıntılı çalışmalar yapmışlar, yapıyorlar. Yapıtı okurken bütün bunları hesaba katmak gerekiyor. — Yazar: Aristoteles — Çevirmen: Saffet Babür — Yayın Tarihi: 1. Basım — Nisan 2013 — ISBN: 9789944795517 — Sayfa Sayısı: 112
Compare
Gramatoloji

Felsefe

Gramatoloji

435.00 282.75
Bu incelemenin Birinci Bölümü, “Yazı Yazı Olmadan Önce,” ana çizgileriyle kuramsal bir matris çiziyor. Bazı tarihsel nirengi noktalarına işaret ediyor ve birkaç eleştirel kavram öneriyor. Bunlar İkinci Bölümde, “Doğa, Kültür, Yazı”da sınanıyor: Bu bölüm bir bakıma örneklendirme aşaması. Bunu da Rousseau’nun Dillerin Kökeni Üzerine Deneme adlı kitabı üzerinden yapıyor. Rousseau’nun metninin yorumlanma biçimi, Birinci Bölümde ileri sürülen önermelere sıkı sıkıya bağlı. Bunlar bu okumanın, hiç olmazsa ekseni itibarıyla, tarihin kategorilerinin dışına çıkmasını gerekli kılıyor: Elbette düşünce tarihinin ve de edebiyat tarihinin ama belki her şeyden önce felsefe tarihinin dışına. — Yazar: Jacques Derrida — Çevirmen: İsmet Birkan — Yayın Tarihi: 1. Basım — Şubat 2011 — ISBN: 9789944795302 — Sayfa Sayısı: 480
Compare
Gramatoloji’ye Önsöz

Felsefe

Gramatoloji’ye Önsöz

155.00 100.75
Felsefe tarihinin en çarpıcı metinlerinden biri olan Gramatoloji’nin, en çok alıntılanan önsözlerinden biri olan Spivak’ın Gramatoloji’ye Önsöz’ü nihayet Türkçede. Tabii sıradan bir buluşma değil bu; çünkü elinizdeki “Önsöz”, yapısökümcü düşünceyi hocası Paul de Man’dan başlayarak bütün Amerika’ya tanıtan Gayatri Spivak’ın kitabı çevirme sürecini ve karşılaştığı güçlükleri ele almıyor basit bir biçimde. Aksine, bunun çok daha ötesine geçip “önsöz sorunu”ndan yola çıkarak Hegel, Nietzsche, Freud, Husserl, Heidegger ve Barthes gibi düşüncenin büyük isimleriyle birlikte ve onlara karşı “metin” üzerine özgün bir tartışma yürütüyor. Spivak, bir yandan Derrida’nın çığır açan yöntemini ve “üstünü çizme” stratejisini irdelerken, öte yandan da bu yöntemin içerimlerini felsefe tarihindeki yerine oturtmayı deniyor. Elbette, “çeviri”nin imkânı ve imkânsızlığına dair zorlu bir çabayı da heybesinde taşıyarak… Spivak, Derrida’yı düşünürken yazıyı, yazıyı düşünürken felsefeyi düşünmeye davet ediyor okuru; karmakarışık görünen bir yumağı yavaş yavaş çözerek… — Yazar: Gayatri Chakravorty Spivak — Çevirmen: İsmail Yılmaz — Yayın Tarihi: 1. Basım — Eylül 2014 — ISBN: 9789944795616 — Sayfa Sayısı: 144
Compare